yine de gel...
--------------------------------------------------------------------------------
Ebu Said Sad ibni Malik ibni Sinan el Hudri radiyallahu anh den rivayet edildiğine göre
Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
Vaktinde doksan dokuz kişiyi öldürmüş bir adam vardı.Bu zat yeryüzünde en büyük alimin
kim olduğunu soruşturdu.Ona bir rahibi gösterdiler.Bu adam rahibe giderek:
-Doksan dokuz adam öldürdüm.Tövbe etsem kabul olur mu?diye sordu.
Rahip:
-Hayır,kabul olmaz deyince,onu da öldürdü.Böylece öldürdüğü adamların sayısını yüze ta-
mamladı.Sonra yine yeryüzünün en büyük alimin kim olduğunu soruşturdu.Ona bir alimi
tavsiye ettiler.Onun yanına giderek:
-Yüz kişiyi öldürdüğünü tövbesinin kabul olup olmayacağını sordu.
Alim:
-"Elbette olur" dedi.İnsanla tövbe arasına kim girebilir ki!Sen falan yere git.Orada Al-
lah Tealaya ibadet eden insanlar var.Sende onlarla beraber Allah Tealaya ibadet et.Sa-
kın memleketine dönme.Zira orası fena bir yerdir,dedi.
Adam denilen yere gitmek üzere yola çıktı.Yarı yolda eceli yetti.
Rahmet melekleri ile azap melekleri o adamı kimin alıp götüreceği konusunda tartışmaya
başladılar.Rahmet melekleri:
-O adam tövbe ederek ve kalbiyle Allaha yönelerek yola düştü,dediler.
Azab melekleri ise:
-O adam hayatında hiç iyilik yapmadı ki,dediler.
Bu sırada insan kılığına girmiş bir melek çıkageldi.Melekler onu aralarında hakem tayin et-
tiler.
Hakem olan melek:
-Geldiği yerle gittiği yeri ölçün.Hangisine daha yakınsa,adam o tarafa aittir dediler.
Melekler o iki mesafeyi de ölçtüler.Gitmek istediği yerin daha yakın olduğunu gördüler.Bu-
nun üzerine rahmet melekleri onu alıp götürdü.
"BUHARİ,MÜSLİM.